Englisch - Türkisch
Definition von the leading units moving at the head of an army im Englisch Türkisch wörterbuch
- van
- {i} karavan
Hiç bir karavan sürdün mü?
-Have you ever driven a van?
Tom karavanın arkasında uyuyor.
-Tom is asleep in the back of the van.
- van
- kamyonet
Tom kamyonete binen son kişiydi.
-Tom was the last one to get in the van.
Lütfen kamyonet kapısını kaydırarak açar mısın?
-Would you please slide the van door open?
- van
- {i} keşif kolu
- van
- öncü kuvvet/vagon/minibüs
- van
- {i} İng. kamyonet
- van
- yük arabası veya vagon ile taşımak
- van
- eşya ya da yük vagonu
- van
- {i} harman savurma makinesi
- van
- {i} İng., d.y. yük vagonu; furgon; marşandizin sonuna takılan cumbalı
- van
- {i} minibüs
Tom'u lacivert bir minibüse binerken gördüm.
-I saw Tom getting into a dark blue van.
Dan evsizdi ve minibüsünde yaşıyordu.
-Dan was homeless and lived in his van.
- van
- {i} elebaşı
- van
- {i} (arkası kapalı) kamyon
- van
- {i} yük vagonu
- van
- {i} kanat
- van
- {i} öncü
Komünist Parti, işçi sınıfının öncüsüdür.
-The Communist Party is the vanguard of the working class.
- van
- ordu veya donanmanın keşif kolu
Relevante Übersetzungen
the leading units moving at the head of an army
Silbentrennung
the lead·ing units mo·ving at the head of an ar·myTürkische aussprache
dhi lidîng yunıts muvîng ät dhi hed ıv ın ärmiAussprache
/ᴛʜē ˈlēdəɴɢ ˈyo͞onəts ˈmo͞ovəɴɢ ˈat ᴛʜē ˈhed əv ən ˈärmē/ /ðiː ˈliːdɪŋ ˈjuːnəts ˈmuːvɪŋ ˈæt ðiː ˈhɛd əv ən ˈɑːrmiː/
Resimler
Favoriten