sayfalar

listen to the pronunciation of sayfalar
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar) sheets

Tom folded his sheets. - Tom sayfaları katladı.

The sheets were soaked with sweat. - Sayfalar terle doldu.

pages

Look through the yellow pages. - Sarı sayfalara bir göz at.

Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses. - Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.

{i} paging
sayfa
page

Someone has ripped out the first three pages of this book. - Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.

I haven't read the final page of the novel yet. - Romanın son sayfasını henüz okumadım.

sarı sayfalar
yellow pages
sayfa
leaf

Tom promised Mary that he'd turn over a new leaf. - Tom Mary'ye hayatında yeni bir sayfa açacağına söz verdi.

My son doesn't talk back these days; he must have turned over a new leaf. - Oğlum bugünlerde karşılık vermiyor, o yeni bir sayfa açmış olmalı.

sayfa
page (of a book, newspaper, letter, etc.)
bütün sayfalar
(Bilgisayar) all pages
sayfa
sheet

Leave this sheet blank. - Bu sayfayı boş bırak.

The sheets were soaked with sweat. - Sayfalar terle doldu.

sayfa
(Bilgisayar) pages

The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content. - IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu.

Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses. - Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.

sayfa
(Bilgisayar) page size
sayfa
(Bilgisayar) folio
sayfa
(Bilgisayar) in page
sayfa
(Bilgisayar) tall
geçerli sayfalar
(Bilgisayar) active sheets
ilave sayfalar
insert
kitap başına eklenen sayfalar
end paper
kitap sonuna eklenen sayfalar
end paper
sayfa
paginal
sayfa
subject, topic (of conversation)
ziyaret edilen sayfalar
(Bilgisayar) visited pages
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) sahâif
Sayfa
sahife
sayfa
Üzerine yazı yazılan veya basılan bir kâğıt yaprağın iki yüzünden her biri, sahife
sayfa
Konu
sayfa
Gazete, dergi gibi yayınlarda özel bir alan için ayrılmış bölüm
sayfa
(Osmanlı Dönemi) sahîfe
sayfalar
Favoriten