Who will play the role of the princess?
- Prenses rolünü kim oynayacak?
The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
- Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
I am sure you will take an active role in your new position.
- Ben, yeni görevinde aktif bir rol alacağından eminim.
He isn't really sad; he's only acting.
- O gerçekten üzgün değil; o sadece rol yapıyor.
Luck plays an important part in your life.
- Şans hayatınızda önemli bir rol oynar.
TV plays an important part in everyday life.
- TV günlük yaşamda önemli bir rol oynar.
Everyone claims that it's harder to play comic roles than others, but that's not true at all. Doing a good job is always difficult, in any area.
- Herkes komik roller oynamanın diğerlerinden daha zor olduğunu iddia ediyor fakat bu hiç doğru değil. Herhangi bir alanda, iyi bir iş yapmak her zaman zordur.
Tom believes in traditional gender roles.
- Tom geleneksel cinsiyet rollerine inanır.
Fol-de-rol and fiddle dee dee and fiddley faddley foddle. All the wishes in the world are poppycock and twaddle. -- lyrics to Richard Rogers' Cinderella.
I learned a lot from watching, but the part that I should have studied harder was the roller. The names of the writers went on for ever.
Yol silindiri gürültülü.
- The road roller is noisy.
Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.
- The road roller is levelling the street.
Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.
- The road roller is levelling the street.
Yol silindiri gürültülü.
- The road roller is noisy.
Tekerlekli patenle kaymak eğlencelidir.
- Roller skating is fun.
Kaykayların genellikle tekerlekli patenlerden daha ucuz olduklarını düşünüyorum.
- I think skateboards are usually cheaper than rollerblades.