one who eats or feeds; specifically, an animal to be fed or fattened

listen to the pronunciation of one who eats or feeds; specifically, an animal to be fed or fattened
Englisch - Türkisch

Definition von one who eats or feeds; specifically, an animal to be fed or fattened im Englisch Türkisch wörterbuch

feeder
besleme ünitesi
feeder
yemlik
feeder
ikmalci
feeder
öfkelendirmek
feeder
besleyici

Aç kuşlar kuş besleyiciden yiyorlardı. - The hungry birds were eating from the bird feeder.

Bizim arka bahçede bir kuş besleyici var. - There is a bird feeder in our backyard.

feeder
şebeke hattı
feeder
yemek veren kimse
feeder
(Gemicilik) Besleyici, besleyici elektrik hattı
feeder
(Gemicilik) Bebeğe süt verilen ağzı emzikli şişe, biberon
feeder
(Gemicilik) Beslenen, gıda alan (insan, hayvan ve bitki)
feeder
önlük/oyuncu/beslenen
feeder
{i} biberon
feeder
{i} mama önlüğü
feeder
(isim) besleyici, besleyici hat, mama önlüğü, biberon
feeder
{i} yemlik, yem kabı
Englisch - Englisch
feeder
one who eats or feeds; specifically, an animal to be fed or fattened
Favoriten