Englisch - Türkisch
Definition von not brought to the desired final state im Englisch Türkisch wörterbuch
- unfinished
- {s} bitmemiş
Tom bir şeyi bitmemiş bırakmayı sevmiyor.
-Tom doesn't like to leave anything unfinished.
Biraz bitmemiş işimiz vardı.
-We had some unfinished business.
- unfinished
- yarım
Tom bir şeyi yarım kalmış bırakmayı sevmiyor.
-Tom doesn't like to leave anything unfinished.
Yarım kalmış işten nefret ederim.
-I hate unfinished business.
- unfinished
- bitirilmemiş
Bitirilmemiş işten nefret ederim.
-I hate unfinished business.
İlgilenecek biraz bitirilmemiş işimiz vardı.
-We had some unfinished business to attend to.
- unfinished
- {s} yarım kalmış
Tom bir şeyi yarım kalmış bırakmayı sevmiyor.
-Tom doesn't like to leave anything unfinished.
Yarım kalmış işten nefret ederim.
-I hate unfinished business.
- unfinished
- {s} tamamlanmamış
Sanırım biraz tamamlanmamış işimiz var.
-I think we have some unfinished business.
- unfinished
- {s} cilasız
- unfinished
- {s} işlenmemiş
- unfinished
- {s} kaba
- unfinished
- (Tekstil) terbiye edilmemiş
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von not brought to the desired final state im Englisch Englisch wörterbuch
- unfinished
not brought to the desired final state
Silbentrennung
not brought to the de·sired fi·nal stateTürkische aussprache
nät brôt tı dhi dîzayırd faynıl steytAussprache
/ˈnät ˈbrôt tə ᴛʜē dəˈzīərd ˈfīnəl ˈstāt/ /ˈnɑːt ˈbrɔːt tə ðiː dɪˈzaɪɜrd ˈfaɪnəl ˈsteɪt/
Resimler
Historie
Favoriten