kokar

listen to the pronunciation of kokar
Türkisch - Englisch
smell

maymunlar kötü kokar.

Pigs smell bad, but they have a very good sense of smell. - Domuzlar kötü kokar ama çok iyi koku alma duyuları vardır.

Ew! My uncle's basement smells of skunk! - Iy! Amcamın bodrumu kokarca gibi kokuyor!

reek
stink
kok
{i} coke

Coal, charcoal, coal coke and petroleum coke are used as fuels. - Kömür, mangal kömürü, kok kömürü ve petrol koku yakıt olarak kullanılmaktadır.

kok
(Gıda) cocci
kok
(Gıda) coccus
kok
{f} smell

This smells like cheese. - Bu, peynir gibi kokuyor.

It smelled really good. - Gerçekten güzel koktu.

kok
reek

His breath reeked of liquor. - Onun nefesi içki kokuyordu.

Layla was reeking of alcohol. - Leyla alkol kokuyordu.

kok
{f} smelled

The last time that I smelled something similar to this tea was in the giraffe house at the zoo. - Bu çaya benzer bir şeyin kokusunu son kez hayvanat bahçesinde zürafa evinde kokladım.

The room smelled like someone had been smoking. - Oda sanki birisi sigara içiyormuş gibi kokuyordu.

kok
{f} smelling

Keep a box of baking soda in the fridge to keep it smelling clean. - Onu temiz kokulu tutmak için buzdolabında bir kutu kabartma tozu tut.

Mary is smelling the flowers. - Mary çiçekleri kokluyor.

kok
{f} smelt

Sami's cigarettes smelt like marijuana. - Sami'nin sigaraları marihuana gibi kokuyordu.

This is the first time I've ever smelt this perfume. - Bu, bu parfümü şimdiye kadar ilk koklayışım.

Balık baştan kokar su dipten bulanır
(Atasözü) Trouble starts either by senseless leadership or by underground activities
balık baştan kokar
(Atasözü) Trouble starts either by senseless leadership or by underground activities
balık baştan kokar
(deyim) a fish rots from the head down

When an organization or state fails, it is the leadership that is the root cause.

tavşan boku gibi ne kokar, ne bulaşır
(Konuşma Dili) He neither helps nor hinders
Türkisch - Türkisch

Definition von kokar im Türkisch Türkisch wörterbuch

kokar ağaç
Sedef otugillerden, Avrupa'ya Çin'den getirilmiş, kısa zamanda yetişip boy attığı için bir gölge ağacı olarak dikilen, kötü kokan bir ağaç, kokak ağaç, aylandız (Ailanthus glandulosa)
Kok
kok kömürü
kok
Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü