O, nasıl İngilizce mektup yazacağını bilmiyor.
- He doesn't know how to write a letter in English.
Daha önce İngilizce bir konuşma yaptın mı?
- Have you made a speech in English before?
Lütfen onu İngilizce olarak söyle.
- Please say it in English.
Katsuko sınıfını İngilizce olarak yönetiyor.
- Katsuko leads her class in English.