Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır.
- Death is an integral part of life.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar.
- They debated other parts of the proposal.
İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- I visited many parts of England.
Üçüncü bir taraf olarak pozisyon almaya niyetliyim.
- I intend to take my position as a third party.
Her iki taraf savaşa karşı çıktı.
- Both parties opposed war.
Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.
- This road was partly destroyed in consequence of the earthquake.
Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
- Tom admitted that it was partially his fault.
Yarın partiye gelecekmisin?
- Will you come to the party tomorrow?
Yarın akşam bir partimiz var.
- We have a party tomorrow evening.
Topluma yardımcı olmak için görevimi yapmaya çalışıyorum.
- I try to do my part to help the community.
Görevimi yapmayı planlıyorum.
- I plan on doing my part.
Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
- I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.
Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.
- The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.
İş ortakları olarak on yıl sonra, yollarını ayırmaya karar verdiler.
- After ten years as business partners, they decided to part ways.
Tom parti için üç yüz dolarlık bütçe ayırdı.
- Tom budgeted three hundred dollars for the party.
Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.
- No one was in a hurry to leave the party.
O, evinden ayrılmak istemedi.
- He didn't want to part with his house.