işaretlenmiş

listen to the pronunciation of işaretlenmiş
Türkisch - Englisch
(Tıp) labeled
tagged
(Bilgisayar) checked
işaretle
(Bilgisayar) check
işaretle
(Bilgisayar) flag
işaretle
{f} mark

The answer was marked wrong. - Cevap yanlış işaretlendi.

The cattle are marked with brands. - Sığırlar damgalarla işaretlenirler.

işaretle
{f} marking

There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's. - Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.

This dog breed has very special markings. - Bu köpek ırkının çok özel işaretleri var.

işaretle
{f} beacon
işaretle
{f} marked

The cattle are marked with brands. - Sığırlar damgalarla işaretlenirler.

Tom marked a sentence with a yellow highlighter. - Tom bir cümleyi sarı bir fosforlu kalemle işaretledi.

bu şehirin açıkça işaretlenmiş bir haritasını rica ediyorum
I would like a clearly marked map of this town
harflerle işaretlenmiş
lettered
işaretle
scribe
işaretle
{f} tick
kalemle işaretlenmiş
pencilled
işaretlenmiş
Favoriten