harçlık

listen to the pronunciation of harçlık
Türkisch - Englisch
{i} allowance

My dad gives me an allowance of $10 a week. - Babam bana haftalık on dolar harçlık verir.

Tom is living on an allowance from his parents. - Tom anne ve babasından aldığı harçlıkla yaşıyor.

pocket money
spending money
allowance, pocket money
pocket money, allowance
spend
pin money
Türkisch - Türkisch
Ufak tefek ihtiyaçlar için ayrılmış para
Ufak tefek ihtiyaçlar için ayrılmış para: "Yanıma epeyce yol harçlığı almıştım."- Y. K. Karaosmanoğlu