The floor was painted green, while the walls were yellow.
- Duvarlar sarıyken, yer yeşile boyanmıştı.
Mary's nails were painted a bright red.
- Mary'nin tırnakları parlak kırmızıya boyanmış.
Tom couldn't tell whether Mary dyed her hair or not.
- Tom Mary'nin saçını boyatıp boyatmadığını söyleyemedi.
Tom wants to dye his hair.
- Tom saçını boyamak istiyor.
Apply two coats of the paint for a good finish.
- İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
Why did you paint the bank red?
- Neden bankı kırmızıya boyadın?
Tom and Mary coloured some eggs for Easter.
- Tom ve Mary Paskalya için birkaç yumurta boyadı.
The snow that fell recently has coloured the mountain white, it is truly beautiful.
- Son zamanlarda düşen kar, dağı beyaza boyadı, bu gerçekten güzel.
Apply two coats of the paint for a good finish.
- İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
The house needs a new coat of paint.
- Evin yeni bir kat boyaya ihtiyacı var.
She dyed her white skirt red.
- O, beyaz eteğini kırmızıya boyadı.
I dyed my hair blonde.
- Saçımı sarıya boyadım.
My hands are stained with paint.
- Ellerim boya ile lekelendi.
He's laughing at me because my lips are stained with squid ink.
- Dudaklarım kalamar mürekkebi ile boyandığı için o bana gülüyor.
Coloring eggs is fun.
- Yumurta boyamak eğlenceli.
Adult coloring books have become popular recently.
- Yetişkin boyama kitapları son zamanlarda popüler hale geldi.
Tom's bicycle was blue before he painted it red.
- Tom'un bisikleti o onu kırmızıya boyamadan önce maviydi.
He painted the door over white.
- Baştan sona kapıyı beyaza boyadı.