When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.
- Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim.
Tom ran as fast as he could to escape from the angry bear.
- Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.
I met him in January.
- Onunla ocak ayında tanıştım.
I was with him in January.
- Ocak ayında onunla birlikteydim.
The little girl hugged her teddy bear.
- Küçük kız oyuncak ayısına sarıldı.
Which is creepier, a talking teddy bear or a talking doll?
- Hangisi daha ürpetici, konuşan bir oyuncak ayı mı yoksa konuşan bir oyuncak bebek mi?