arkasına

listen to the pronunciation of arkasına
Türkisch - Englisch
behind
derriere
back of

She went to the back of the line. - Sıranın arkasına gitti.

He went to the back of the building. - Binanın arkasına gitti.

back into
arka
back

I am told he has a broad back. - Bana onun geniş bir arkası olduğu söylendi.

Music that doesn't transmit feelings, images, thoughts, or memories is just background noise. - Hisleri, görüntüleri, düşünceleri ya da anıları iletmeyen müzik sadece arka fon gürültüsüdür.

arka
rear

Tom noticed a police car in the rear-view mirror. - Tom arka dikiz aynasında bir polis arabası fark etti.

Smokers are asked to occupy the rear seats. - Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir.

arkasına sığınmak
hide behind
arkasına sığınmak
to take refuge behind something
arkasına bakmadan gitmek
to leave without looking back
arkasına düşmek/ takılmak
1. to follow up (a matter). 2. to follow (someone)
arkasına saklanmak
hide behind
arkasına yaslanmak
sit back
arkasına yaslanmak
lean back
arkasına yaslanmış
recumbent
arkasına yazmak
indorse
arkasına yazmak
endorse
arka
{s} stern
arka
{i} backing
arka
posterior
arka
friend at court
arka
{s} tail

Your right taillight is busted. - Sağ arka lamban patlamış.

The tail at the rear of the plane provides stability. - Uçağın arkasındaki kuyruk denge sağlar.

arka
behind

The boy hid behind the door. - Çocuk, kapının arkasına saklandı.

The garden is behind the house. - Bahçe evin arkasında.

arka
buttock
arka
(Tıp) superior

Sami felt a little bit superior to his friends. - Sami kendini arkadaşlarından biraz üstün hissetti.

arka
back board
arka
end

Applaud, friends, the comedy has ended. - Alkışlıyoruz, arkadaşlar, komedi sona erdi.

I've decided to end our friendship. - Arkadaşlığımızı bitirmeye karar verdim.

arka
backside
arka
contuniation
arka
back-up
arka
dorsal
arka
the reverse
arka
aft

I've been to Osaka to ask after my sick friend. - Hasta arkadaşımın hatırını sormak için Osaka'ya gittim.

All in all, after ten years of searching, my friend got married to a girl from the Slantsy region. - Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.

birbiri arkasına
one after another
arka
hind

The horse rose on its hind legs. - At arka ayaklarının üzerinde yükseldi.

A friend of mine can speak Hindi fluently. - Bir arkadaşım akıcı bir biçimde Hintçe konuşabilir.

arka
tailback
arka
upholder
arka
rear of
arka
on back
arka
back side
arka
on the back of
arka
on the back
iki eli arkasına bağlanmış olan
with both hands tied behind
arka
rump, buttocks, fanny
arka
dorso
arka
backer
arka
a back load (of something)
arka
back part, rear, back side, reverse
arka
rearward; stern
arka
situated in the tail or rear section
arka
support

Her boyfriend was not supportive. - Erkek arkadaşı destekleyici değildi.

His girlfriend was not supportive. - Onun kız arkadaşı destekleyici değildi.

arka
back, rear; the reverse (side); continuation, sequel; support, back-up, backing; supporter, backer; backside, buttocks, behind; back; reverse; hind; posterior
arka
hind, back, posterior
arka
dors
arka
powerful friend, backer, supporter; pull, influence
arka
the space behind or beyond
arka
sequel, the remaining part
arka
backing; continuation; breech; supporter
arka
{i} small

Tom wanted to eat at the small restaurant behind the hotel. - Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi.

A woman friend of ours took a trip to a small town last week. - Bizim bir bayan arkadaşımız, geçen hafta küçük bir kasabaya bir seyahat yaptı.

arka
reverse
arka
rearward
arka
{i} breech
arka
{i} continuation
arka
{i} supporter

Your father's friends aren't his only supporters. - Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil.

He has a wealthy supporter behind him. - Arkasında zengin bir destekleyicisi var.

avcının arkasına saklandığı at
stalking-horse
sahne arkasına
upstage
siper arkasına geçmek
entrench oneself
önüne arkasına bakmamak
to be very careless, not to think things through
Englisch - Englisch

Definition von arkasına im Englisch Englisch wörterbuch

arka
sun, light; the Vedic hymn
arka
Essence, liquor, arrack
arka
'Arka' is one of the names of the deity of the sun, which is associated with the fire principle (tej) and the sense of sight (vision)
Türkisch - Türkisch

Definition von arkasına im Türkisch Türkisch wörterbuch

arka
eğin
ARKA
(Osmanlı Dönemi) Duvar içinde kerpiç ve taş arasına konulan ağaç
ARKA
(Osmanlı Dönemi) Çadıra diktikleri direk
Arka
peş
Arka
dal
Arka
mabat
Arka
akab
Arka
zahr
arka
Geçmiş, geride kalmış zaman
arka
Otururken sırtın dayandığıyer
arka
Koruyucu, kayırıcı, iltimasçı, piston: "Memur olmak için büyük bir arka gerek."- H. R. Gürpınar
arka
Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi
arka
Otururken sırtın dayandığı yer: "Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu."- T. Buğra. İnsanın vücudu, bedeni: "Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı."- R. H. Karay
arka
Otururken sırtın dayandığı yer
arka
Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı
arka
Art, peş
arka
Geçmiş, geride kalmış zaman: "Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti."- Y. K. Beyatlı
arka
Geri kalan bölüm, kısım
arka
Koruyucu, kayırıcı, iltimasçı, piston
arka
Geri kalan bölüm
arka
İnsanın vücudu, bedeni
arka
Arkada olan, arkada bulunan
arka
Mermer işletmeciliğinde taşın yüzüne paralel olan geri taraf
arkâ
(Osmanlı Dönemi) half
arkasına
Favoriten