a person having origins in any of the black racial groups of africa

listen to the pronunciation of a person having origins in any of the black racial groups of africa
Englisch - Türkisch

Definition von a person having origins in any of the black racial groups of africa im Englisch Türkisch wörterbuch

black
siyahi

Bu ülkenin gerçekten siyahi bir başbakanı kabul etmeye hazır olup olmadığını merak ediyorum. - I wonder if that country is actually really ready to accept a black president.

Bazı Siyahiler daha radikal çözümler arıyor. - Some Blacks seek more radical solutions.

black
siyah renk

Biri beyaz ve biri siyah renkli iki küçük sincap, büyük bir ormanda yaşadı. - Two little squirrels, a white one and a black one, lived in a large forest.

Onun saçı siyah renkli ve uzundur. - His hair is black in color and long.

black
yağız (at)
black
karartmak
black
kara derili
black
sinirli
black
şeytani
black
kara listeye almak
black
sade

Sadece katı kalpli biri şu zavallı yavru kediyi bu soğukta sokağa terkedebilir. - Only the blackest of hearts could leave that poor kitty out on the street in the cold.

Kahvenizi nasıl istersiniz, sade mi yoksa kremalı mı? - How would you like your coffee, black or with cream?

black
siyahlanmak
black
(Tıp) Siyah, kara
black
{f} siyahlatmak
black
(fiil) siyaha boyamak, siyahlatmak, karartmak
black
{i} is
black
{s} morarmış

Tom'un yüzü tamamen morarmıştı. - Tom's face was all black and blue.

Leyla'nın bir gözü morarmıştı. - Layla had a black eye.

black
{s} kötü

Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar eğer bir kedi sizin yolunuzdan geçerse, kötü şansınız olacağına inanıyor. - Some superstitious people in America believe that if a black cat crosses your path, you'll have bad luck.

Siyah kediler kötü şanstır. - Black cats are bad luck.

black
{i} siyah boya
black
{s} koyu

Tom her zaman siyah giyer ya da bir diğer koyu renk. - Tom always dresses in black or some other dark color.

Ben, kahvesini koyu sevip sevmediğini bilmiyorum. - I don't know whether she likes her coffee black.

black
{s} uğursuz

Kara kedi uğursuzluk getirir. - Black cats bring bad luck.

Bazı insanların neden kara kedilerin uğursuz olduğunu düşündüğünü merak ediyorum. - I wonder why some people think black cats are unlucky.

Englisch - Englisch
black
a person having origins in any of the black racial groups of africa

    Silbentrennung

    a per·son ha·ving origins in a·ny of the black ra·cial groups of Af·ri·ca

    Türkische aussprache

    ı pırsın hävîng ôrıcînz în eni ıv dhi bläk reyşıl grups ıv äfrıkı

    Aussprache

    /ə ˈpərsən ˈhavəɴɢ ˈôrəʤənz ən ˈenē əv ᴛʜē ˈblak ˈrāsʜəl ˈgro͞ops əv ˈafrəkə/ /ə ˈpɜrsən ˈhævɪŋ ˈɔːrəʤɪnz ɪn ˈɛniː əv ðiː ˈblæk ˈreɪʃəl ˈɡruːps əv ˈæfrəkə/
Favoriten