O, Amerika'nın Deniz Harp Okulunun başkanıydı.
- He was head of America's Naval War College.
Oğlumuz savaşta öldü.
- Our son died during the war.
O, 1941'de, savaş patlak verdiğinde Avrupa'dan evine döndü.
- He returned home from Europe in 1941, when the war broke out.
Küresel ısınmayla mücadelede daha aktif bir rol oynamalıyız.
- We should play a more active role in combating global warming.
Eisenhower, savaşı sona erdirmek için mücadele etti.
- Eisenhower had campaigned to end the war.
Savaşmak istiyorsa bir savaşı var.
- If she wants a war, she's got a war.
Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
- A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death.
İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.
- The relationship between Islam and the West includes centuries of co-existence and cooperation, but also conflict and religious wars.
Biri birçok çatışmayı kazanabilir ama savaşı kaybedebilir.
- One can win several battles but lose the war.