şov

listen to the pronunciation of şov
Türkisch - Englisch
shew
variety show, show
{i} show

He puts on a show of being impartial and unbiased, but I think he's just a guy with no opinion of his own. - O, tarafsız ve ön yargısız olmanın şovunu yapar fakat sanırım o sadece kendi fikri olmayan bir adam.

The man whose work it is to amuse people who attend a show is an entertainer. - İşi insanları eğlendirmek olan ve şovlara katılan kişi bir eğlendiren kimsedir.

variety
şov dünyası
show biz
şov yapmak
make good show
şov yapmak
to make a show of, to show off
bikini şov
bikini show
kadın elbiseli erkeğin yaptığı şov
drag show
müzikli ve danslı şov
cabaret