çakışmak

listen to the pronunciation of çakışmak
Türkisch - Englisch
overlap
(Geometri) to be congruent
(for the times of events) to conflict; (for the time of one event) to conflict with (the time of another)
to coincide; to fit into one another; to clash; to collide with one another; to be congruent
(Hukuk) to coincide
to fit snugly into each other
to collide with each other
to compete in extemporizing poetry
conflict
cross
collide with one another
(deyim) clash with
fit into one another
clash
(Matematik) congruent
coincide

The date of the festival coincides with that of the exam. - Festivalin tarihi sınavınki ile çakışmaktadır.

çakışma
convergence
çakışma
conflict
çakışma
conflicting
çakışma
(Dilbilim) congruence
çakışma
(Askeri) collision
çakışma
(Dilbilim) correspondance
çakışma
overlap
çakışma
(Geometri) congruity
çakış
coincide

The date of the festival coincides with that of the exam. - Festivalin tarihi sınavınki ile çakışmaktadır.

çakış
flash
çakışma
Superposition
Türkisch - Türkisch
Birbirine geçip kenetlenmek, takılmak
Birbirine geçip kenetlenmek; takılmak
Aynı zaman dilimi içinde bulunmak
Doğru, açı, yüzey gibi geometrik biçimler üst üste konulduklarında birbirini bütünüyle örterek eşit olmak
Söz yarışı etmek
çakış
Çakma işi veya biçimi
çakışma
Çakışmak işi