bilgisayarcı

listen to the pronunciation of bilgisayarcı
Türkçe - İngilizce
computer programmer
computer seller; computer operator
seller of computers
computer expert
computer seller
bilgisayar
computer

I'm a computer scientist. - Ben bir bilgisayar bilimcisiyim.

A computer can calculate very rapidly. - Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.

bilgisayar
machine

A computer is a complex machine. - Bir bilgisayar karmaşık bir makinedir.

International Business Machines Corporation, based in Armonk, New York, is the world's largest computer firm. - Armonk, New York'ta bulunan IBM Şirketi dünyanın en büyük bilgisayar firmasıdır.

bilgisayar
word processor
bilgisayar
(Bilgisayar) computers

Can computers actually translate literary works? - Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi?

None of the computers can continue to run with a burnt card. - Hiçbir bilgisayar yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.

bilgisayar
hardware system
bilgisayar
(Askeri) data computer
bilgisayar
minicomputer
bilgisayar
pc
bilgisayar
machine that computes
bilgisayar
machine that processes data
profesyonel bilgisayarcı
(Bilgisayar,Teknik) computer professional
Türkçe - Türkçe
Bilgisayar programcısı, yapımcısı veya mühendisi
Bilgisayar alım satımcısı
Bilgisayar
kompüter
bilgisayar
Çok sayıda aritmetiksel veya mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, önceden verilmiş bir programa göre yapıp sonuçlandıran elektronik araç, elektronik beyin, kompüter