Kumsalda ateş yaktık.
- We built a fire on the beach.
Akşam yemeğinden sonra kumsalda yürüyelim.
- Let's walk on the beach after dinner.
Hangi yol plaja gider?
- Which way is the beach?
Onlar plaja gittiler.
- They went to the beach.
Tom ve arkadaşları sahilde oturdu ve erkek çocuklarının yüzmesini izledi.
- Tom and his friends sat on the beach and watched the boys swimming.
Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?
- What time of year do you usually like to spend time on the beach?
Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
- I live near the sea so I often go to the beach.
Polonya'nın bütün Baltık kıyıları kumsallardan oluşur.
- The whole Baltic coast of Poland is made up of sandy beaches.
Life's a beach!.
... sandy beaches ...