Tom sat with some of his teammates on the bench.
- Tom takım arkadaşlarının bazısıyla bankta oturdu.
My two-year-old won't eat some of the healthy food I've been trying to feed him.
- Benim iki yaşındaki oğlum onu beslemeye çalıştığım sağlıklı yiyeceğin bazısını yemeyecek.
I'm having some problems compiling this software.
- Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum.
Some doctors say something to please their patients.
- Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas.
- Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.
You can't communicate without a basic understanding of certain rules.
- Bazı temel kuralları bilmeden iletişim kuramazsın.
Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans.
- Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.
A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda.
- Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.
There are sometimes blizzards in Kanazawa.
- Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.
Tiny mistakes can sometimes lead to big trouble.
- İnce hatalar bazı zamanlar büyük problemlere yol açar.
Any mushroom can be eaten, but some only once.
- Herhangi bir mantar yenilebilir fakat bazıları sadece bir kez.
Some translators changed Alice's name to Sonya or Anya, even though Alisa is a widespread Russian name.
- Bazı tercümanlar Alisa yaygın bir Rus ismi olmasına rağmen Alice'in adını Sonya ya da Anya'yla değiştirdi