You must begin a sentence with a capital letter.
- Cümleye büyük harfle başlamalısın.
Write your name in capitals.
- Adını büyük harflerle yaz.
He's very likely to be late.
- O, büyük ihtimalle geç kalacak.
Jane is very likely to come.
- Jane büyük ihtimalle gelecek.
Osaka is the second largest city of Japan.
- Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.
The Sahara Desert is almost as large as Europe.
- Sahra Çölü, neredeyse Avrupa kadar büyük.
It was my grandfather that told me that story.
- O hikayeyi bana anlatan büyükbabamdı.
Sometimes, Grandma is more dangerous than the KGB.
- Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.
The new law was a major reform.
- Yeni yasa büyük bir reformdu.
My house needs major repairs.
- Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var.
England and Scotland were unified on May 1, 1707, to form the Kingdom of Great Britain.
- İngiltere ve İskoçya, 1 Mayıs 1707'de birleşti ve Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturdu.
I had great difficulty in finding my ticket at the station.
- İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.
In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa.
- Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
Tokyo is a very big city.
- Tokyo çok büyük bir şehirdir.
Tom is the most likely to succeed.
- Tom büyük ihtimalle başarılı olacak.
Who do you think is most likely to win the race?
- Yarışı büyük ihtimalle kimin kazanacağını düşünüyorsun?
My grandfather's life was long and happy.
- Büyük babamın hayatı uzun ve mutluydu.
These days, the lion's share usually means the biggest share; but not so long ago, it meant all of it.
- Bu günlerde, aslan payı genellikle en büyük pay anlamına gelmektedir; fakat çok geçmeden önce onun hepsi anlamına geliyordu.
Beer is sold by the pint.
- Bira büyük bira bardağı ile satılır.
If you don't eat breakfast, you'll probably be hungry during the morning and won't be as efficient at work as you could be.
- Eğer kahvaltı yapmazsanız, büyük olasılıkla sabah acıkırsınız ve işinizde önceki gibi verimli olmazsınız.
But probably I'll be the last, which is a pity.
- Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
There is a wide gap in the opinions between the two students.
- İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır.
Tom pretty much forgot about the meeting.
- Tom toplantıyı büyük ölçüde unuttu.
I've pretty much gotten over it.
- Onu büyük ölçüde aştım.
Write only your family name in capitals.
- Sadece soyadınızı büyük harflerle yazın.
You must begin a sentence with a capital letter.
- Cümleye büyük harfle başlamalısın.
What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
- Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
How to overcome the high value of the yen is a big problem.
- Yüksek yen değerinin nasıl üstesinden gelineceği büyük bir sorundur.
What is the difference between a bookshop in a small town and in a big city?
- Küçük şehirdekiyle büyük şehirdeki kitapçı arasındaki fark nedir?
A big city is full of snatchers.
- Büyük şehirler kapkaççılarla doludur.