There's a car approaching.
- Yaklaşan bir araba var.
We could hear the sound of people approaching.
- Yaklaşan insanların sesini duyabiliyorduk.
Tom could use a little extra time to review for the upcoming test.
- Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.
Tom agrees that Mary should do most of the driving on their upcoming trip.
- Tom yaklaşan gezilerinde arabayı en fazla Mary'nin sürmesi gerektiği konusunda aynı fikirdedir.
We want to wish you and your family all the joys of a coming New Year.
- Yaklaşan Yeni Yılın size ve ailenize neşe getirmesini dileriz.
I've got a birthday coming up.
- Yaklaşan bir doğum günüm var.
Your birthday is drawing near.
- Doğum günün yaklaşıyor.
He's offended at the slightest thing, he takes exception to nearly everything we say to him.
- O en ufak bir şeye darılıyor, ona söylediğimiz yaklaşık her şeye itiraz ediyor.
According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa.
- Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.
He approached and fell on his knees.
- O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
The story approximates to historical truth.
- Hikaye tarihsel gerçeğe çok yaklaştı.
Don't come near me. I have a cold.
- Bana yaklaşma, soğuk almışım.
Don't let anyone come near the fire.
- Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.
The end of my probation period is nearing.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.
We're slowly nearing the end.
- Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.