There's a bomb on board!
- Uçakta bir bomba var!
The plane exploded and plunged into the ocean, killing all the people on board.
- Uçak patladı ve okyanusa düştü ve uçaktaki herkes öldü.
The airplane took off on time.
- Uçak zamanında kalktı.
If I go by air one more time, I'll have flown in an airplane five times.
- Ben bir kez daha hava yoluyla gidersem uçakta beş kez uçmuş olurum.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
Tom likes making paper aeroplanes.
- Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.
My friend is studying aircraft engineering.
- Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor.
Please remain seated until the aircraft arrives at the gate.
- Lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın.
It's a miracle he wasn't killed in the plane crash.
- Onun uçak kazasında ölmemiş olması bir mucize.
The plane arrived exactly at nine.
- Uçak tam olarak dokuzda vardı.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
The aeroplane must carry some spare fuel.
- Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.