to strike or dash together; to meet in violent collision; to collide

listen to the pronunciation of to strike or dash together; to meet in violent collision; to collide
الإنجليزية - التركية

تعريف to strike or dash together; to meet in violent collision; to collide في الإنجليزية التركية القاموس.

conflict
çatışma,v.ters düş: n.çelişki
conflict
{f} tutmamak
conflict
uyuşmazlık

O her zaman biriyle uyuşmazlık içinde gibi görünüyor. - He seems to be always in conflict with someone.

conflict
{i} fikir ayrılığı
conflict
harp
conflict
çatışkı
conflict
aykırılık
conflict
çakışma
conflict
çatışma

O babası ile çatışma içinde. - She is in conflict with her father.

Ben çatışmadan kaçınmaya çalıştım. - I tried to avoid conflict.

conflict
çatışmak
conflict
(Tıp) Psikiyatride iki adet uyumsu ve birbirine zıt arzunun veya duygunun bilinç altında mevcut olması
conflict
{i} ruhb. çatışma
conflict
{i} kavga
conflict
{i} anlaşmazlık

Bir anlaşmazlık görmüyorum. - I don't see a conflict.

Din ve bilim arasında büyük bir anlaşmazlık vardır. - There is a great conflict between religion and science.

conflict
conflict of laws kanunş ihtilaf
conflict
{i} uyuşmazlık, anlaşmazlık, ihtilaf
conflict
(fiil) çekişmek, anlaşmazlığa düşmek, savaşmak, bağdaşmamak, tutmamak
conflict
çelişmek
الإنجليزية - الإنجليزية
conflict
to strike or dash together; to meet in violent collision; to collide
المفضلات