الإنجليزية - التركية
تعريف to produce; to make في الإنجليزية التركية القاموس.
- product
- ürün
Polonya'dan Türkiye'ye ithal edilen bir sürü ürün var.
-There are many products imported from Poland to Turkey.
GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
-Products with GMO are dangerous to human life.
- product
- {i} mahsul
- product
- {i} mat. çarpım
- product
- (Tıp) Müstahzar
- product
- çarpım/ürün
- product
- (Ticaret) mamul madde
- product
- yapı öğesi
- product
- (Ticaret) yapım
Yapımın seyirciler için görsel bir çekiciliği var.
-The production has visual appeal for the audience.
- product
- (Bilgisayar) çarpma
- product
- bileşke
- product
- (Ticaret) hasıla
- product
- çarpım
- product
- sonuç
- product
- (Nükleer Bilimler) ürün(ışınlanacak),çarpan
- product
- (isim) ürün, mahsul, meyve, sonuç, çarpım
- product
- {i} sonuç, netice
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to produce; to make في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- product
to produce; to make
النطق
Resimler
السابق
المفضلات