الإنجليزية - التركية
تعريف to make defective; to do injury to, esp في الإنجليزية التركية القاموس.
- mar
- zarar vermek
Tom Mary'nin duygularına zarar vermek niyetinde değildi.
-Tom didn't intend to hurt Mary's feelings.
Tom, Mary'ye zarar vermek için hiçbir şey yapmadı.
-Tom never did anything to hurt Mary.
- mar
- boz
Tom'un morali bozuktu çünkü Mary onun saç sitiliyle dalga geçti.
-Tom was feeling down because Mary made fun of his hair style.
Tom ve Mary nişanlarını bozdular.
-Tom and Mary have broken off their engagement.
- mar
- bozmak
Tom Mary'ye nişanı bozmak istediğini söyledi.
-Tom told Mary that he wanted to break off the engagement.
- mar
- lekelemek
- mar
- mar
- mar
- şeklini bozmak
- mar
- {f} bozmak, mahvetmek
- mar
- {f} sakatlamak
- mar
- make or mar yapmak veya bozmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to make defective; to do injury to, esp في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- mar
to make defective; to do injury to, esp
الواصلة
to make defective; to do in·ju·ry to, espالنطق
Resimler
المفضلات