to feel affection for; to like, be fond of

listen to the pronunciation of to feel affection for; to like, be fond of
الإنجليزية - التركية

تعريف to feel affection for; to like, be fond of في الإنجليزية التركية القاموس.

affect
{f} yaşamak ( de)
affect
{f} sevmek
affect
{f} taslamak
affect
{f} bozmak
affect
affect ignorance cahillik taslamak
affect
numarası yap/etkile
affect
kontrolsüz duygu
affect
takınmak
affect
etkimek
affect
bilmezlikten gelmek
affect
{f} gibi görünmek, yalancıktan
affect
(Tıp) Heyecan, teessür
affect
değiştirmek müteessir etmek
affect
{f} (hastalık) zarar vermek: My arm is affected. Hastalık koluma yayıldı
affect
dokunmak
affect
tesir etmek
affect
{f} etkilemek

Alzheimer hastalığı tüm dünyada yaklaşık 50 milyon insanı etkilemektedir. - Alzheimer's disease affects nearly 50 million people around the world.

Suriye'deki istikrarsız güvenlik durumu Türkiye'yi de etkilemektedir. - The unstable security situation in Syria also affects Turkey.

affect
{f} hoşlanmak
الإنجليزية - الإنجليزية
affect

A young gentlewoman in Basil was married to an ancient man against her will, whom she could not affect; she was continually melancholy, and pined away for grief .

to feel affection for; to like, be fond of
المفضلات