Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
Tom köşedeki küçük yerin yemek yemek için iyi bir yer olabileceğini düşündü.
- Tom thought the little place on the corner might be a good place to eat.
Ne çikolatası yemekten hoşlanırsın?
- What chocolate do you like to eat?
Anne babam eve gelene kadar yemek yemekten kaçındım.
- I refused to eat until my parents came home.