الإنجليزية - التركية
تعريف to affect adversely; to upset or annoy في الإنجليزية التركية القاموس.
- get to
- varmak
Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı.
-It took only about five minutes to get to my uncle's house from the station by car.
Yokohama'ya varmak iki saatimi aldı.
-It took me two hours to get to Yokohama.
- get to
- (fiil)rmak, başlamak, yapıyor bulunmak, dolabı sezmek, dalavereyi anlamak
- get to
- (Fiili Deyim ) 1- -e varmak 2- başlamak
- get to
- -e varmak/gelmek
- get to
- -e varmak
- get to
- -e gelmek
- get to
- şart olmak
- get to
- ulaşmak
Tom çatıya ulaşmak için merdivene tırmandı.
-Tom climbed up a ladder to get to the roof.
Adaya ulaşmak onlar için zordu.
-It was hard for them to get to the island.
- get to
- bağlantı kurmak
- get to
- yapabilmek
- get to
- başlamak
İşe başlamak istiyorum.
-I want to get to work.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
-I have to get to work.
- get to
- dalavereyi anlamak
- get to
- (deyim) get to grip with sth. ciddiyetle ele almak get to someone [kd] 1.rusvet vermek,etkilemek. 2.dokunmak,uzmek. get to/reach/make first base (with sth.) (başlıca ABD,kd) bir plan veya projenin ilk safhasını tamamlamak get to grips with sth. bir mesele ile uğraşmak,gereğine bakmak get to the bottom of sth. bir meselenin aslını/iç yüzünü öğrenmek
- get to
- dolabı sezmek
- get to
- lazım olmak
- get to
- k.dili. başlamak (Mastarla birlikte kullanılır.): They got to talking. Konuşmaya başladılar
- get to
- yapıyor bulunmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to affect adversely; to upset or annoy في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- get to
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.
to affect adversely; to upset or annoy
الواصلة
to af·fect adversely; to up·set or an·noyالنطق
Resimler
المفضلات