squeamish, unsettled

listen to the pronunciation of squeamish, unsettled
الإنجليزية - التركية
Huzursuz alıngan
queasy
{s} midesi bulanmış

Tom biraz midesi bulanmış gibi görünüyor. - Tom looks a bit queasy.

queasy
{s} zor beğenen
queasy
kusacak halde
queasy
rahatsız
queasy
{s} tatsız
queasy
kusacak gibi

Tom'un mide çukurunda kusacak gibi bir his vardı. - Tom had a queasy feeling in the pit of his stomach.

Kan görme beni kusacak gibi ve sersem hissettiriyor. - The sight of blood makes me feel queasy and lightheaded.

queasy
{s} mide bulandırıcı
queasy
kılı kırk yarar
queasy
queasinessmide bulanması
queasy
huzursuz
queasy
{s} hassas
queasy
(sıfat) çabuk bulanan, mide bulandırıcı, kusturucu, kusacak gibi, midesi bulanmış, aşırı titiz, zor beğenen, tatsız, hassas
queasy
{s} midesi kolayca bulanan
queasy
bulandırıcı
queasy
{s} çabuk bulanan
queasy
tehlikeli
queasy
nazik
queasy
{s} aşırı titiz
الإنجليزية - الإنجليزية
queasy
squeamish, unsettled
المفضلات