Is there a flight in the afternoon?
- Öğleden sonra bir uçuş var mı?
We clean our classroom after school.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
One more person will be joining us later.
- Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
Could you call me later?
- Beni daha sonra arar mısınız?
She was very well before lunch, but felt sick afterward.
- O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
- Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
I'll explain afterwards.
- Daha sonra açıklayacağım.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
The book was published posthumously.
- Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
Tom belongs to the postwar generation.
- Tom savaş sonrası kuşağa aitti.
Don't waste your youth, otherwise you'll regret it later.
- Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.
She looked like a teacher, and later I found that she actually is one.
- O bir öğretmene benziyordu ve sonra aslında onun bir öğretmen olduğunu keşfettim.
In the post-War period, up until 1975, Emperor Showa prayed at the Yasukuni Shrine a total of 8 times.
- Savaş sonrası dönemde, İmparator Showa 1975 yılına kadar Yasukuni Tapınağında toplam 8 kez dua etti.
After returning from war, many soldiers show signs of post-traumatic stress syndrome.
- Savaştan döndükten sonra birçok asker travma sonrası stres sendromu belirtileri gösteriyor.
Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
- Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
Parts of the city looked like a disaster zone following the storm.
- Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.
Since my husband became sick he's lost as much as 20 kilograms and his pants are now baggy.
- Kocam hasta olduktan sonra 20 kilo kadar verdi ve şu anda pantolonu bol geliyor.
After the operation I was happy, since I managed to eliminate the cancer.
- Kanserden kurtulduğum için, ameliyattan sonra mutluydum.
There is no telling what will happen next.
- Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
I'm getting off the train at the next stop.
- Sonraki durakta trenden ineceğim.
We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.
- Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz.
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
The calm that comes after the storm.
- Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
Study harder from now on.
- Bundan sonra daha sıkı çalış.
From now on, I will not use that word.
- Bundan sonra, ben o kelimeyi kullanmayacağım.
The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
- Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
I think we get off at the next stop.
- Sanırım bir sonraki durakta ineceğiz.
After that, Mike tells Hiroshi to fasten his seat belt.
- Bundan sonra, Mike Hiroshi'ye emniyet kemerini bağlamasını söyler.
Tom was never the same after that.
- Tom bundan sonra asla aynı olmadı.
Afterwards, he assumed a new identity.
- Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
Sami was subsequently murdered.
- Sami daha sonra öldürüldü.
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
You walk on and I will catch up with you later.
- Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
Could you call me later?
- Beni daha sonra arar mısınız?
There is no telling what will happen next.
- Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
What happened next, I don't know.
- Daha sonra ne oldu bilmiyorum.
I'll tell him so then.
- Ben ona daha sonra söylerim.
Then I'll come again later.
- Öyleyse daha sonra tekrar geleceğim.
All right. I'll translate another fifteen sentences in German, and then leave.
- Pekâlâ. Diğer on beş Almanca cümleyi tercüme edip, ondan sonra ayrılacağım.
After that, I left, but then I realized that I forgot my backpack at their house.
- Ondan sonra, ayrıldım ama onların evinde çantamı unuttuğumu fark ettim.
After that, he went home.
- Ondan sonra, o, eve gitti.
He led a hard life after that.
- O, ondan sonra zor bir hayat sürdü.
After a while, the children settled down.
- Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
I know what happens next.
- Bundan sonra ne olacağını biliyorum.
What we should do next is the question.
- Mesele bundan sonra ne yapmamız gerektiğidir.
I won't talk to you anymore.
- Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
Tom became aware that he was no longer alone anymore.
- Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
Due to a technical malfunction, this train's service will be henceforth discontinued.
- Teknik bir arıza nedeniyle, bu trenin hizmeti bundan sonra devam etmeyecektir.
What is the next street after this?
- Bundan sonraki cadde nedir?
We have another test after this one.
- Bundan sonra bir testimiz daha var.
Mary won the lottery, but then she lost her ticket.
- Mary piyangoyu kazandı ama sonra biletini kaybetti.
But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
- Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
Tom arrived shortly after Mary left.
- Tom Mary gittikten az sonra geldi.
Tom arrived shortly after Mary did.
- Tom Mary geldikten az sonra geldi.
I am planning to book my flights to Berlin soon after.
- Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
The airplane soon went out of sight.
- Uçak biraz sonra görüş mesafesinden çıktı.
Soon the sound died away.
- Ses biraz sonra kayboldu.
After that he began to enjoy life again and gradually recovered.
- Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
- Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
I'll let you know all about it later on.
- Onun hakkında her şeyi daha sonra sana bildireceğim.
He remained abroad later on.
- Daha sonra yurt dışında kaldı.
Tom left the house shortly after Mary left.
- Tom Mary gittikten hemen sonra evden ayrıldı.
The party began shortly after midnight.
- Parti gece yarısından hemen sonra başladı.