remaining; stopping, halting

الإنجليزية - التركية

تعريف remaining; stopping, halting في الإنجليزية التركية القاموس.

{f} kal

Şu an amcamın evinde kalıyorum. - I'm now staying at my uncle's.

Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır. - My uncle is staying in Hong Kong at present.

Ucuz bir otelde kalarak seyahat giderlerini tasarruf etti. - I saved on travelling expenses by staying at a cheap hotel.

{i} kalma

Şimdi çalışmalıyım ama Tatoeba'da kalmayı tercih ediyorum. - I should study now, but I prefer staying on Tatoeba.

Evde kalmak sıkıcıdır. - Staying at home is boring.

{i} oturma

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف remaining; stopping, halting في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.: {i} staying

remaining; stopping, halting

الواصلة

remaining; stopping, halt·ing

السابق

المفضلات