proximate cause

listen to the pronunciation of proximate cause
الإنجليزية - التركية
(Felsefe) Fiilî sebep, birşeye doğrudan neden olan şey. Örn: Trafik kazasında ölen bir yayanın fiilî ölüm sebebi arabanın çarpması sonucu geçirdiği iç kanamadır, ancak nihaî sebep ya da asıl sebep (ultimate cause) ise aracın sürücüsünün uyumasıdır. (bkz. ultimate cause)
(Sigorta) yakın sebep
الإنجليزية - الإنجليزية
An event which, in a natural and continuous sequence, unbroken by any efficient intervening cause, produces an injury, and without which the injury would not have occurred
proximate causes
plural form of proximate cause
proximate cause

    الواصلة

    prox·i·mate cause

    التركية النطق

    präksımıt kôz

    النطق

    /ˈpräksəmət ˈkôz/ /ˈprɑːksəmət ˈkɔːz/
المفضلات