الإنجليزية - التركية
تعريف provisions, food and other regular goods that people need every day; stores في الإنجليزية التركية القاموس.
- supplies
- (Askeri) İKMAL MADDELERİ (ABD SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU): Yiyecek, giyecek, teçhizat, silahlar, cephane, yakıt, malzemeler ve her tür makina dahil olmak üzere bir askeri komutanlığın teçhizatı, bakımı ve harekatı için gerekli olan tüm maddeler
- supplies
- (Ticaret) ödenek
- supplies
- ikmal maddesi
- supplies
- (Ticaret) ikmal malzemeleri
- supplies
- (Ticaret) tahsisat
- supplies
- (Askeri) ikmal maddeleri
- supplies
- (Ticaret) işletme malzemeleri
- supplies
- materyal
- supplies
- erzak
Bizim erzak sonsuza dek sürmeyecek.
-Our supplies won't last forever.
Neden gidip bazı erzaklar almıyorsun?
-Why don't you go and buy some supplies?
- supplies
- gereçler
Tom gereçler almak için şehir merkezine gitti.
-Tom went downtown to buy supplies.
- supplies
- levazım
- supplies
- sağla
İnek bize süt sağlamaktadır.
-The cow supplies us with milk.
Nehir şehirlere ve köylere su sağlar.
-The river supplies cities and villages with water.
- supplies
- (isim) levazım
- supplies
- iktisadi mallar
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف provisions, food and other regular goods that people need every day; stores في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} supplies
provisions, food and other regular goods that people need every day; stores
الواصلة
provisions, food and oth·er re·gu·lar goods that peo·ple need eve·ry day; storesالنطق
Resimler
المفضلات