parted; disunited; distributed

listen to the pronunciation of parted; disunited; distributed
الإنجليزية - التركية

تعريف parted; disunited; distributed في الإنجليزية التركية القاموس.

divided
{s} bölünmüş

Kendisine karşı bölünmüş bir ev ayakta kalamaz. - A house divided against itself cannot stand.

Tom'un okul günü altı peryoda bölünmüştür. - Tom's school day is divided into six periods.

divided
{s} ayrılmış

Bu kitap dört bölüme ayrılmıştır. - This book is divided into four parts.

Kent, on idari bölgeye ayrılmıştır. - The city is divided into ten administrative districts.

divided
bölünmek
divided
{f} böl

Annem pastayı üç parçaya böldü. - Mother divided the cake into three parts.

Anne pastayı sekiz parçaya böldü. - Mother divided the cake into eight pieces.

divided
{s} ayrı

Bu örnekler birkaç kategoriye ayrılır. - These specimens are divided into several categories.

Sınav iki bölüme ayrıldı. - The exam was divided into two parts.

divided
{s} farklı

Filler üç farklı türe ayrılır. - Elephants are divided into three different species.

Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır. - African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.

الإنجليزية - الإنجليزية
divided