الإنجليزية - التركية
تعريف not to be doubted, certain في الإنجليزية التركية القاموس.
- unquestionable
- {s} tartışma götürmez
- unquestionable
- şüphe götürmez
- unquestionable
- kesin tartışmasız
- not to be
- olmamak
Yeni bir bloğa başladım. Başlangıçta çok sayıda blog yapan ve sonra blog yapmaktan vazgeçen insanlardan biri olmamak için elimden geleni yapacağım.
-I started a new blog. I'll do my best not to be one of those people who blogs a lot right at the start and then quits blogging.
Olmak ya da olmamak; O büyük bir sorun.
-To be or not to be; That is a big question.
- unquestionable
- unquestionablyşüphesiz olarak
- unquestionable
- {s} sorgulanamaz
Allah'ın isteği sorgulanamaz.
-God's will is unquestionable.
Bu sorgulanamaz bir gerçek.
-That's an unquestionable fact.
- unquestionable
- münakaşa kaldırmaz
- unquestionable
- şüphesiz
- unquestionable
- {s} kesin
- unquestionable
- {s} su götürmez
- unquestionable
- {s} tartışılmaz
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف not to be doubted, certain في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} unquestionable
not to be doubted, certain
الواصلة
not to be doubted, cer·tainالنطق
Resimler
السابق
المفضلات