Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
- He has unsightly hairs growing out of his ears.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
Siz arkadaşlara odamın dışında kalmanızı kaç kez söyledim.
- How many times have I told you guys to stay out of my room?
Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
- Your ideas are all out of date.
Tom benim dengim değil.
- Tom is out of my league.
Durum hızla denetimden çıktı.
- The situation quickly got out of hand.
Tom onu bir adalet duygusundan yoksun olarak yaptı.
- Tom did it out of a sense of justice.
Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.
- We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well.
Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.
- His wife has started to work out of necessity.
Şimdi birkaç aydır yeni gelişmeler hakkında bilgim yok.
- I've been out of touch with things for several months now.
Yataktan çıkmadan önce günün geriye kalanında ne yapacağım hakkında düşünerek biraz zaman harcarım.
- Before I get out of bed, I spend a little time thinking about what I'll be doing the rest of the day.
Enflasyon kontrolün dışına çıkıyor.
- Inflation is getting out of control.
O, evin dışına giderken görüldü.
- He was seen going out of the house.
Tavan arasından dışarı çıkma.
- Don't come out of the attic.
This train will be going out of service at the next station.