müzisyen

listen to the pronunciation of müzisyen
التركية - الإنجليزية
musician

She made her first appearance as a musician. - İlk görüntüsünü bir müzisyen olarak yaptı.

The musician shook his head and pushed his little piano away. - Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu itti.

music player
performer
viyolonsel çalan müzisyen
cellist
vurma çalgılar çalan müzisyen
percussionist
vurmalı çalgı çalan müzisyen
percussionist
zil çalan müzisyen
cymbalist
التركية - التركية
Müzikçi, müzik sanatçısı