Bana o kravatı gösterir misin?
- Could you show me that necktie?
O bana tamamen zevkime uygun bir kravat verdi.
- She gave me a necktie which was completely to my liking.
O çocuk ayakkabılarını güçlükle bağlayabildi.
- That child could barely manage to tie his shoes.
O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi.
- He demanded that the savage dog be kept tied up.