She is working as a volunteer interpreter at the international conference.
- Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.
Why are you going to Japan? To attend a conference in Tokyo.
- Neden Japonya'ya gideceksin? Tokyo'da bir konferansa katılmak için.
The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
- Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
His lectures are very long.
- Onun konferansları çok uzun.
Tom asked the janitor to open the door to the auditorium.
- Tom hizmetliden konferans salonuna giden kapıyı açmasını istedi.
Tom is in the back of the auditorium.
- Tom, konferans salonunun arka tarafındadır.
You attend conferences abroad.
- Yurtdışında konferanslara katılıyorsun.
They invite us to their conferences.
- Onlar bizi konferanslarına davet ediyor.
You are sensitive about lectures.
- Konferanslar hakkında hassassın.
Many of the students felt that the professor should have spent more time preparing his lectures.
- Öğrencilerden çoğu profesörün konferanslarını hazırlarken daha fazla zaman harcaması gerektiğini hissettiler.