her zamanki gibi

listen to the pronunciation of her zamanki gibi
التركية - الإنجليزية
as usual, as ever as
as usual

As usual, Mike was late for the meeting this afternoon. - Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.

He came late as usual. - O, her zamanki gibi geç geldi.

ordinarily
as always

He was late, as always. - O, her zamanki gibi geç kalmıştı.

You are in my heart today as always. - Bugün her zamanki gibi kalbimdesin.

usual

As usual, the physics teacher was late for class. - Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.

He came late as usual. - O, her zamanki gibi geç geldi.

her zamanki gibi
المفضلات