O, sonsuza kadar elveda dedi.
- He said good-bye for good.
Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.
- A farewell party was held in honor of Mr Smith.
Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü.
- Jane's farewell speech made us very sad.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, brother.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, sister.
Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
- Goodbye! When you have more time, come back and play!
Güle güle ve iyi şanslar.
- Goodbye and good luck.
Tom çocuklarına elveda öpücüğü verdi.
- Tom kissed his kids goodbye.
Tom'a elveda dedin mi?
- Did you kiss Tom goodbye?
Tom hoşçakal demeden gitti.
- Tom left without saying goodbye.
Sen asla hoşçakal demedin.
- You never said goodbye.
Good by penzu.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
- She left the room without saying goodbye.
Güle güle ve iyi şanslar.
- Goodbye and good luck.
Güle güle bile demedin.
- You didn't even say goodbye.