التركية - الإنجليزية
تعريف güvercinler في التركية الإنجليزية القاموس.
- pigeons
- doves
Turtle doves have a great liking for sunflower seeds.
-Kaplumbağa güvercinleri ayçiçeği tohumlarını çok seviyorlar.
White doves are pretty birds.
-Beyaz güvercinler güzel kuşlardır.
- güvercin
- dove
The rose is a flower and the dove is a bird.
-Gül bir çiçektir ve güvercin bir kuştur.
The dove stands for peace.
-Güvercin barış anlamına gelir.
- güvercin
- pigeon
The pigeon and the ostrich are both birds; one can fly and the other cannot.
-Güvercin ve deve kuşu her ikisi de kuştur; biri uçabilir ve diğeri uçamaz.
This pigeon flew from San Francisco to New York.
-Bu güvercin San Francisco'dan New York'a uçtu.
- güvercinler ve şahinler
- doves and hawks
- güvercin
- piegon
- güvercin
- culver
- güvercin
- columba
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف güvercinler في التركية التركية القاموس.
- Güvercin, kumru gibi kuşları içine alan takım
- Güvercin
- kebuter
- güvercin
- Güvercingillerden, hızlı ve uzun zaman uçabilen, kısa vücutlu, sık tüylü, birçok evcilleşmiş türü bulunan, yemle beslenen kuş (Columba)
المصطلحات ذات الصلة
güvercinler
الواصلة
gü·ver·cin·lerResimler
المفضلات