الإنجليزية - التركية
تعريف for instance في الإنجليزية التركية القاموس.
- örneğin
Büyük şehirlerde, örneğin Londra'da, ağır dumanlı sis var.
-In large cities, in London for instance, there is heavy smog.
Örneğin Orta Doğu'nun Orta Amerika'dan daha önemli olduğunu sana düşündürten şey ne?
-What makes you think the Middle East is more important than Mesoamerica, for instance?
- meselâ
Bir Fransız, mesela, bir Rus şakasına gülmekte zorlanır.
-A Frenchman, for instance, might find it hard to laugh at a Russian joke.
- örnek vermek gerekirse
- örnek verecek olursak
- örnek vermemiz gerekirse
- mesela
Bir Fransız, mesela, bir Rus şakasına gülmekte zorlanır.
-A Frenchman, for instance, might find it hard to laugh at a Russian joke.
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف for instance في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- As an example
- for example, e.g
- as an example; "take ribbon snakes, for example"
for instance
الواصلة
for in·stanceالتركية النطق
fôr înstınsالنطق
/ˈfôr ˈənstəns/ /ˈfɔːr ˈɪnstəns/
Resimler
فيديوهات
... secure in different parts of the world. We know, for instance, terrorists are trying ...
... She and her team are doing tremendous work, for instance, ...
السابق
المفضلات