eleştirmen

listen to the pronunciation of eleştirmen
التركية - الإنجليزية
critic

He became more and more famous as a critic. - O bir eleştirmen olarak gittikçe daha çok ünlü oldu.

The author of this article is a famous critic. - Bu makalenin yazarı, ünlü bir eleştirmendir.

reader
critic; reviewer
commentator
reviewer
critic, reviewer
corrector
critics

With regards to music, he is one of the most famous critics. - Müzik konusunda o, en ünlü eleştirmenlerden biridir.

Sometimes critics don't know what they criticise. - Bazen eleştirmenler neyi eleştirdiklerini bilmiyorlar.

eleştirmenler
critics
التركية - التركية
Eleştiri yazan kimse, eleştirmeci, tenkitçi, münekkit: "Üç sayın edebiyat eleştirmeni görüşlerini açıklamışlar."- H. Taner
Eleştiri yazan kimse, eleştirmeci, tenkitçi, münekkit
(Hukuk) MÜNEKKİD
kritik
eleştirmen
المفضلات