The monkey, trained properly, will be able to do a lot of tricks.
- Düzgün eğitilmiş maymun bir sürü oyun yapabilecek.
This dog is trained to smell out drugs.
- Bu köpek uyuşturucu bulmak için eğitilmiştir.
Ford was poorly educated.
- Ford kötü eğitim gördü.
My very educated mother just showed us nine planets.
- Benim çok eğitimli annem az önce bize dokuz gezegeni gösterdi.
I trained the dog to do tricks.
- Oyun yapması için köpeği eğittim.
Musical talent can be developed if it's properly trained.
- Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.
The training session is scheduled to begin at 4 p.m.
- Eğitim oturumunun 16:00'da başlaması planlandı.
They needed jobs and training.
- Onların işlere ve eğitime ihtiyacı vardı.
What does it mean to have an educated mind in the 21st century?
- 21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?
In the last analysis, methods don't educate children; people do.
- Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.
It is not easy to train dogs.
- Köpekleri eğitmek kolay değil.
I am training hard so that I may win the race.
- Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
Fadil paid for Layla's schooling.
- Fadıl, Leyla'nın eğitimi için ödeme yaptı.
I will have to wait till I finish schooling and start earning money.
- Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.