Boston'a dönmek istiyoruz.
- We want to come back to Boston.
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
Boston'a geri dönmek zorundayım.
- I have to get back to Boston.
Onu son kez aradığımda, bana İtalya'ya geri dönmek istediğini söyledi.
- The last time I called her she told me that she wants to get back to Italy.
Onu son kez aradığımda, bana İtalya'ya geri dönmek istediğini söyledi.
- The last time I called her she told me that she wants to get back to Italy.
Sana geri dönmek zorunda kalacağım.
- I'll have to get back to you.
Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.
- If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out only if you come back soon.
Sen geri dönünceye kadar burada bekleyeceğim.
- I'll stay here till you get back.
Karlı yollarda bir kaza yapmadıysan, güvenli bir şekilde geri dönebilmen gerektiğini düşünüyorum
- If you don't have an accident on the snowy roads I think you should be able to get back safely.
Geri almaktan çok memnun oldum.
- I was very glad to get back.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.