Shoulder joins arm and trunk. - Omuz kol ve gövdeyi birleştirir.

Collagen is a protein that aids the joining of tissues. - Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.

He tried to unify the various groups. - Çeşitli grupları birleştirmeye çalıştı.

Tom and Mary combined their money to buy a present for John. - Tom ve Mary John'a bir hediye almak için paralarını birleştirdiler.

Usefulness must be combined with pleasantness. - Yararlılık keyif ile birleştirilmelidir.

They also helped unite the country. - Ayrıca ülkeyi birleştirmeye yardım ettiler.

If we unite our efforts, we will be able to finish this. - Çabalarımızı birleştirirsek bunu bitirebileceğiz.

You can make sounds by combining letters in Modern Greek. For example you can use μπ to make the sound b, ντ to make the sound d, γκ to make the sound g and τζ to make the sound dj. - Modern Yunanca'da harfleri birleştirerek sesler oluşturabilirsiniz. Örneğin b sesi için μπ'yi, d sesi için ντ'yi, g sesi için γκ'yi ve c sesi için ise τζ'yi kullanabilirsiniz.

You need to defragment the drive on a regular basis. - Sürücüyü düzenli olarak birleştirmeniz gerekiyor.

Tom defragmented his hard drive. - Tom sabit sürücüsünü birleştirdi.

Combine all the parts to make one piece. - Tek parça yapmak için tüm parçaları birleştirin.

They combined forces to fight the enemy. - Düşmanla savaşmak için güçlerini birleştirdiler.