be allowed to; arrive at, reach

listen to the pronunciation of be allowed to; arrive at, reach
الإنجليزية - التركية

تعريف be allowed to; arrive at, reach في الإنجليزية التركية القاموس.

get to
varmak

Ofisime varmak yaklaşık on beş dakika alır. - It takes about 15 minutes to get to my office.

Yokohama'ya varmak iki saatimi aldı. - It took me two hours to get to Yokohama.

get to
(fiil)rmak, başlamak, yapıyor bulunmak, dolabı sezmek, dalavereyi anlamak
get to
(Fiili Deyim ) 1- -e varmak 2- başlamak
get to
-e varmak/gelmek
get to
-e varmak
get to
-e gelmek
get to
şart olmak
get to
ulaşmak

Kent merkezine ulaşmak için hangi otobüs veya trene binebileceğimi bana söyleyebilir misin? - Can you tell me which bus or train I can take to get to the town centre?

Adaya ulaşmak onlar için zordu. - It was hard for them to get to the island.

get to
bağlantı kurmak
get to
yapabilmek
get to
başlamak

İşe başlamak istiyorum. - I want to get to work.

Çalışmaya başlamak zorundayım. - I have to get to work.

get to
dalavereyi anlamak
get to
(deyim) get to grip with sth. ciddiyetle ele almak get to someone [kd] 1.rusvet vermek,etkilemek. 2.dokunmak,uzmek. get to/reach/make first base (with sth.) (başlıca ABD,kd) bir plan veya projenin ilk safhasını tamamlamak get to grips with sth. bir mesele ile uğraşmak,gereğine bakmak get to the bottom of sth. bir meselenin aslını/iç yüzünü öğrenmek
get to
dolabı sezmek
get to
lazım olmak
get to
k.dili. başlamak (Mastarla birlikte kullanılır.): They got to talking. Konuşmaya başladılar
get to
yapıyor bulunmak
الإنجليزية - الإنجليزية
get to
be allowed to; arrive at, reach
المفضلات