Korkunç kazada düzinelerle insan yaralandı.
- Dozens of people were injured in the terrible accident.
General John Pope korkunç bir hata yaptı.
- General John Pope made a terrible mistake.
Berbat bir deneyim yaşadım.
- I had a terrible experience.
Ben bugün berbat hissediyorum.
- I feel terrible today.
O zaman çok kötü görünüyordu.
- She looked terrible at that time.
Çok kötü bir ikilemdeyim.
- I am in a terrible dilemma.
Tom müthiş bir koçtu.
- Tom was a terrible coach.
Tom müthiş göründüğümü söyledi.
- Tom said I looked terrible.
Bu yol dehşet verici.
- This road is terrible.
O zaman çok kötü görünüyordu.
- She looked terrible at that time.
Çok kötü bir ikilemdeyim.
- I am in a terrible dilemma.